Kentsel Geriye Dönüşüm

Bu aralar İstanbul halkı olarak çok yıpranıyoruz. Bazılarımız yıprandığının bile farkında değil. Yüz kişiye sorsak "İstanbul'un en büyük sorunu nedir?" diye, aldığımız en popüler yanıt "Trafik" olur. Ben öyle düşünmüyorum. İstanbul'un en büyük sorunu 'kentsel dönüşüm' masalları. Trafik tüm bu olanlardan çok sonra gelecek bir sorun. Düşünün yani. Ve sadece İstanbul'da değil, büyük kentlerin bazılarında da en büyük sorun haline gelmeye başladı. Ama tabii başrollerde İstanbul'un olduğu aşikar. Ben anlamıyorum, bu neyin düşmanlığı? Bu yapılan şeyin halka iyilik yönünde olduğuna dair bir şey göremiyorum ortada. Bu bir şeyin düşmanlığı, kini, nefreti olmalı. Bunu farkedemeyen ya da kasten farketmeyen, farketmek istemeyen o kadar fazla insan var ki... Ekmeğe yağ sürmekten başka bir iş yapılmıyor bu durumda. Bugün İnci Pastanesi, yarın Taksim, sonraki gün bir başka değer... Bu böyle sürer gider. Sürmesin nolur artık. Biz artık ilerlemeliyiz, gelişmeliyiz. Daha nereye gerileyeceğiz?
Peki sormak istiyorum şimdi, madem İstanbul'un en büyük sorunu trafik, cart curt, neden böyle şeylerle uğraşıyoruz? Alışveriş merkezi kıtlığı mı var kentimizde de tüm çalışmalar o ve benzeri yönde? Yapmayın, Allah var.

Yorumlar

Popüler Yayınlar