Sevgili W.g.

Boş boş evde oturabilitesi yüksek bir insan olarak canım çok sıkılıyor. Aslında bir dünya işim olmasına rağmen sıcaklarda üşeniyorum da. Hı tabii önemli işlerimi hallettim sayılır. Sadece konuşmaya ihtiyacım var. Çok yalnızım be w.g. Evde tek başınayım, zihnimde tek başınayım, tek başınayım işte. Bu yazının bir amacı yok aslında. Genelde pek amaçsız yazmam. İlla sitem ediyorumdur bir şeylere, eleştiriyorumdur, o an söylemem gerekiyordur ya da... falan filan. Ama şu an bir amacım yok. Aslında bu bir alışma evresi belki de. Sana alışmaya çalışıyorum w.g. Daha yeni geldim, misafirperverliğini ölçüyorum belki de. Bakalım ne kadar kendimi iyi hissediyorum? Bana iyi geliyor musun? Gelirsin yahu, şüphem yok da, öyle işte.
ramazan ramazan bunu yapmak istemesem de yaptım, al w.g. :$
Kafama takılan çok şey var. Mesela neden hala seçmen kağıdım gelmedi? Üff. Başka takılan şeyler de var da, 'akıl akıl, gel kafama takıl' demekle yetiniyorum. Yeteneklerimi köreltmeye devam edeyim ben en iyisi. Oturayım kös kös. Ramazan bitince alemlere akarız ama. Tabii öyle olur ya, tabii. Alem demek ben demek. 'Hı hı, yaa tabii!' diyen ses sana mı ait? Yoksa şu an beni tanıyan biri mi okuyor? Hı hı, tabii. Tamam ya. Alemlere akmasak da eş dost kapısı çalarız biz de, napalım. Hem bayram var, tabii bak şimdi, bayramda eli öpülesi insanlarla takılırım belki. Gerçi misafirliği, misafir gelmesini, misafirliğe gidilmesini pek sevmem ama, şeker için kapıyı çalan çocukları ve davulcuları daha da çok sevmem. Davulculara para verme gibi garip zorunluğu da hiç sevmem. Zaten ben ne kapıya bakmayı, ne telefona bakmayı severim. Adamı hayattan o kadar soğutuyorlar ki arkadaş, anti-sosyal olduk çıktık, iyi mi? Neyse, ben gidip biraz daha sıkılayım en iyisi...

Yorumlar

Popüler Yayınlar